Zarafetle, İncelikle!
Burada, sizleri sevgi, şefkat ve bilgelik ile sarmalanacağınız bir yolculuğa çıkarıyoruz. Yaşamınıza anlam katacak adımlar atmanız için rehberlik etmeyi amaçlıyoruz. Yol boyunca cesaret ve umut dolu ilerleyişiniz, benzersiz keşifleri beraberinde getirirken, ruhunuza dokunan derin bir dönüşüme de kapı aralıyor.
Merhaba Dünya
Sacred Graceful & Sensual içsel keşif yolculuğuna rehberlik eden setlerle, körelen içgörülerini zarifçe ve özenle canlandırmaya destek olan bir platformdur.
Her ay şefkat, koşulsuz sevgi, güç, ilham, yaratıcılık, değer, kabule geçmek, birlik, sükunet, niyet, neşe, bitiş ve başlangıçlar, yas ve ölüm, kutlama ve yeniden doğuş gibi derin bir bilgeliği işleyen o ayın temasına özgü içerikler yayınlanır. Carl Gustav Jung'un arketipleriyle harmanlanan farklı arketipler üzerinden, bu öz ve derin temaları detaylı bir biçimde ele alarak hazırlanan setler, farklı egzersizler ve çok sayıda yansıma sorusundan oluşmaktadır.
Kendini daha evvel farkında olmadığın bir cepheden selamlamaya ve bambaşka bir dünyayla kucaklaşmaya hazır mısın?

ÜRÜNLER
HIZMETLERIMIZ
- ₺6.500 Türk lirası
Bu atölyede, Jung felsefesiyle harmanlanmış, aylık olarak farklı bir arketip ve o arketipe özgü temayı derinlemesine inceleyecek ve kendi hikayenizi yazmak için tanıtılan arketipe ait temayı nasıl kullanabileceğinizi öğreneceksiniz. Atölye, iç dünyanızı ve kendinizi daha iyi anlamanızı sağlayacak araçlar sunmaktadır. (Katılımcı sayısı her bir grup için en fazla dörttür.)

Çalışma Yöntemi
Platformdaki kılavuzlar, bireysel bir içsel yolculuğa rehberlik etmek üzere tasarlanmıştır. En yüksek verimi elde etmek için kişisel bir çalışma süreci önerilir; çünkü her bireyin keşfi benzersizdir ve kendi hızında ilerlemesi gerekir. Ortak çalışmalar, fikir çatışmalarına yol açabileceği gibi, şahsi sorulara yanıt verirken katılımcıların sınırlarını koruyarak tam anlamıyla dürüst olamayabilecekleri durumlar yaratabilir. Bu nedenle, eşli ya da grup halinde çalışmalar, kılavuzun amacına uygun olmayabilir. Kendi iç yolculuğunuzu huzur içinde ve kendi ritminizde keşfetmek, en sağlıklı ve etkili yaklaşım olacaktır.
Setler farklı egzersizler ve derin yansıma soruları içerdiğinden sorulara gelişigüzel yanıtlar verilmemeli, bilhassa duyusal (sensual) egzersizler içeren alan yavaşlamayı gerektirdiğinden her bir set bir aya yayılarak tamamlanmalıdır..
Kimler İçin Uygun?
Sacred Graceful & Sensual, keşif ve dönüşüm yolculuğuna çıkmak isteyen herkes için uygundur. Eğer sen de:
-
Kendini derinlemesine tanımak ve yeni bir bakış açısı kazanmak istiyorsan,
-
Jung’un arketipleriyle harmanlanmış bilgilerle gücünü ve bilgeliklerini keşfetmek istiyorsan,
-
Ruhsal gelişim ve kişisel dönüşüm arayışında isen,
-
Zarif ve şefkatli bir süreç ile yaşamına ilham katmak, denge sağlamak ve farkındalık geliştirmek istiyorsan,
-
Yeni başlangıçlar yapmak ve geleceğe umutla adım atmak niyetindeysen,
O zaman bu platform tam sana göre. Her ayın teması, seni farklı yönlerinden keşfetmene ve her arketip ile yolculuğunda önemli bir adım atmana yardımcı olacak. Yolculuğunda seni desteklemek için burada olacağız.
Uyarı
Sacred Graceful & Sensual platformunda sunulan setler, bir tedavi yöntemi değildir. Bu içerikler, kişisel farkındalık ve ruhsal keşif yolculuğunda rehberlik sağlamayı amaçlar. Ancak, eğer bahsedilen temalar sizi tetikliyorsa ya da geçmişte travmatik deneyimler yaşadıysanız, bir psikolog ya da psikiyatrist ile görüşmeniz önemlidir.
Her birey, kendi yolculuğunda karşılaştığı sonuçları kişisel olarak değerlendirmelidir ve bu süreçlerin sorumluluğu tamamen kendisine aittir.

KURUCUNUN HİKAYESİ
"Kendi karanlığınızı bilmek, başkalarının karanlıklarıyla başa çıkmanın en iyi yöntemidir. İnsan, ışığı düşleyerek aydınlanmaz, karanlığı bilinçli hale getirerek aydınlanır. En korkutucu şey, kendini tamamen kabul etmektir. Vizyonlarınız ancak kendi kalbinize bakabildiğinizde netleşir. Dışarıya bakan rüya görür; içeriye bakan uyanır." der Carl Gustav Jung ve kendimizle masaya oturmanın öneminin altını çizerken vurgular.
.jpg)
“Görmezden geldiğimiz, önemsemediğimiz ve bastırdığımız yalnızca kişiliklerimizin "gölge" tarafı değildir. Olumlu yanlarımıza da aynı şeyi yapabiliriz.”
İçimizdeki aydınlık ve gölgenin sarmalı Mona Lisa’nın sırrına erilemeyen tebessümü gibi yayılır hayatımıza, bulutlanan ve akıp giden duyguları da sürükleyerek.Derler ki Leonardo Da Vinci, Mona Lisa’yı resmederken “Sfumato” tekniğini kullanmıştır. İtalyanca’da “Sfumato” “dumanlı” ve “duman gibi havaya karışıp yok olan” manasına gelmektedir.
Mona Lisa’nın esrarı çehresine ustaca nakşedilen ve diğer renklerle bütünleşen gölgelere bağlıdır. Tebessümüne yerleşen ağırbaşlılık mı, ince bir keder mi, umut dolu yahut kurnaz bir beklenti mi, anlayış ve şefkati katmerleyen sevgi mi, saflık mı yoksa ayartan, maskeli bir sükûnet mi her seferinde dumanlanan bu tebessüm bizim ona nasıl baktığımıza ve onu nasıl yorduğumuza göre değişir, tıpkı kendi içimizdeki gölgeleri ağırlayışımız gibi.
Bazen çat kapı gelen düşüncesiz bir misafir, bazen bir kucak dolusu armağan getiren nazik bir davetli, bazen de baş belası, iflah olmaz bir konuk gibidir gölgelerimiz… Bazen karşısında savaş meydanındaymış gibi kılıç kuşandığımız, bazen önünde el pençe divan durduğumuz bazen de zorlanmadan tanıklık ettiğimiz ve bize hasret kaldığımız aydınlığımızı vadeden gölgeler, hangi cepheden yaklaşırsak yaklaşalım bir parçamız olan…
Başlangıçta onlarla buluşmak ve onları anlamak kolay olmadı. Neyse ki lise yıllarında başlayan ve zamanla derinleşen tutkum “yazmak”, gölge yanlarıma ve hiç bilmediğim alanlara adımlamama vesile olan bir pusuladır hala. Zorlu günlerde, keskin dönemeçlerde, bilinmezliğin içindeyken yahut hayatın açık denizlerine karanlık çöktüğünde varlığından emin olduğum bir sığınak misali ve sağlam, zamana meydan okuyan bir fener gibi aydınlığı taşıyan ve huzur veren bir kıymetli bir armağan ve rehberdir aynı zamanda.
Bu armağanı erken yaşlarda sahiplensem de bu konuda kendi tarzımı yakalamak biraz zaman aldı. Bilhassa üniversite yıllarında katıldığım tiyatro grupları, sonrasında Avrupa sinemasına duyduğum derin ilgi ve merakla yazılarım zenginleşti, zenginleştikçe arayışım başkalaştı. Ayrıca çalıştığım farklı eğitim kurumlarında öğrencileri zorlayan sorunlara çözüm bulma isteğiyle İç Çocuk Çalışmaları, Zihin-Beden-Ruh, Değer Duygusu ve Yeterlilik, Rahim Bilgeliği, Yaratım Atölyeleri, Ego, Denge, Archetypal Apothecary ‘Luna’ ile Aydınlık ve Gölge Yanlar, Ways of Compassion,
Dişil Enerji Çalışmaları, Kundalini Yoga Eğitimi, Manyetizma Seminerleri gibi alanlarda yerli ve yabancı uzmanlardan aldığım eğitimler ve katıldığım seminerlerle farklı yönlere de esneyebildim.
Takipçisi olduğum Peter A. Levine, Debbie Ford, Carl Gustav Jung ve Brené Brown, Karla Mclaren gibi uzman, araştırmacı ve yazarların çalışmalarını incelemek gölge yanlarımızı derinden ele alıp absürt komediye geçmemde ve bu alanda eserler vermemde etkili oldu.
Sanatı ve yazıyı birleştirerek, bu yüzleşmeleri daha sanatsal bir dilde işlemenin gücüne hep inandım. Halen yaratıcı yazarlık yapıyor, setler dışında, okuyuculara hayatlarında gölge yanlara dair farkındalık yaratacak ve onları zarifçe gözlemlemelerine destek olacak içerikler üretiyorum.Benim için yazı, sadece bir ifade biçimi değil; derin bir keşif ve kişisel dönüşüm yolculuğu. Kırılganlığı, sadeliği, içtenliği besleyen bu platformda sizlerin de serüveninize de eşlik etmeyi çok isterim.
Umarım karşılaşırız ve bu karşılaşma hepimiz için güzelliklere vesile olur.
Sevgiyle,
Leyla